3 Mart 2013 Pazar

43'ten girip 49'dan çıktık, haftalık birikmiş yazı...

Koskoca bir hafta yazamadım. Halim olduğunda imkanım olmadı, imkanım varken parmaklarımı oynatmak dahi gelmedi içimden. Bir-kaç akşam dışarıdaydım, geç saatte hiç yazasım tutmadı. Diğer akşamların gündüzleri ise ya çok yorucu şeylerle uğraştım ya da depresyonumun derinliklerinde debelendim.

Depresyonum işimde yaşadığım bazı sıkıntılardan kaynaklı, mutsuzluğum tavan yapmış durumda, diyetle bir ilgisi yok yani, o kısım gayet yolunda gidiyor (yani, geçen haftaların çelikten iradesi yok artık - birazı listeyi o günkü durumuma göre modifiye etmem gerektiği için, birazı da artık cidden sıkılmaya başladığım için - ama yine de pek abartmadan bitirebildim haftayı. Bu konuda kendime bir alkış kopartıyorum.

Memnuniyetsizliğim listeyi birebir uygulayamamamdan kaynaklı fakat artık yeni haftanın eşiğindeyken bu konuda kendimi hırpalamayacağım.

Aşağıya listeler ve biraz da detay ekleyeceğim ama öncesinde şunu söyleyivereyim: 10 Mart'ta tartılacağım demiştim, bugün bir halt ettim ve de gördüm ki kilo vermemişim. Üstelik de 1 kilo almış gibi görünüyorum! Buna inanmıyorum, tartının hata yaptığına inancım büyük. Depresyon ve stresin etkileri üzerinde araştırma yapmaya başlayacağım hemen! :P  Tadım hiç yok okur, Pazar akşamı olması nedeniyle çok fena bir Pazartesi sendromunun kucağında kıvranmaktayım zaten şu anda, bunun yanısıra da şu kilo almış olduğum gibi bir saçmasapanlık var sabahtan beri kafamda, diyetten de sıkıldım ama pes etmeyeceğim için bu konuda da yapabileceğim bir şey yok. Ben oturup ağlayayım en iyisi!

Pazartesi'den başlamak üzere bu hafta neler oldu?

İlk gün, hiçbir şey olmadı. Yedik içtik yattık. Liste budur:

43.gün
08:00
1,5 dilim çavdar ekmeği
 
bir dilim beyaz peynir
 
5 adet siyah zeytin
10:30
sütlü kahve (şekersiz)
 
2 adet petitbeure
12:45
1 kaşık patlıcan kızartma
 
marul + kırmızı lahana
 
1 kaşık mantarlı tavuk sote
 
1 dilim kepek ekmeği
16:30
1/2 elma
 
2 ceviz
19:00
hindi etli ve az bulgurlu kapuska

İkinci gün, "fellow diyetör" Banucuk'un evine gittik G.cimle. Kendisi ilk haftasına yeni başlamış sayılırdı, bize mis gibi bir fırında sebze yapıverdi, yanına bir yeşil salata kotardık, oturduk hapır hupur yedik. Ben listeyi unuttum, açıp da bakmak aklıma gelmedi, akşam yemeğinde proteinimiz vardı o nedenle bari yoğurt yiyeyim diye düşünerek onu da yedim ve ertesi gün bir yorumda gördüm ki ana öğünlerde yoğurt yokmuş meğer... Bu kadarıyla kendimi hırpalamayayım diyerek yola devam ettim. Soframız gözümüzü şenlendirsin:

Cips ve çikolata şekil olsun diye orada, biz Banujum'la onlara dokunmadık ve hepsini G. yedi!
 
O günün listesini hemen bir sonraki günün listesiyle birlikte şuraya çekiyoruz, nasılsa üçüncü günde bir özellik yok. Evdeki yemek yendi, her zamanki gibi işyerindeki öğle yemeği patladı, salatayla geçiştirildi falan filan. Tatsızlık diz boyu!
 
44.gün
45.gün
07:45
1,5 dilim çavdar ekmeği
07:45
1,5 dilim çavdar ekmeği
 
bir dilim beyaz peynir
 
bir dilim beyaz peynir
 
4 adet siyah zeytin
 
4 adet siyah zeytin
10:30
sütlü kahve (şekersiz)
09:45
sütlü kahve (şekersiz)
 
2 adet altınbaşak bisküvi
 
2 adet petitbeure
12:30
marul + kırmızı lahana
12:30
roka + kırmızı lahana
 
1 servis kaşığı kırmızı pancar
 
1 adet kabak imambayıldı
 
1 dilim kepek ekmeği
 
1 dilim kepek ekmeği
16:30
2 kivi
16:15
1 elma
 
2 ceviz
 
2 ceviz
20:00
marul (sirke ve z.yağlı)
19:30
hindi etli ve az bulgurlu kapuska
 
fırında ızgara mantar, kırmızı çarliston biber, kabak
 
 
 
 
 
 
2 kaşık yoğurt
 
 

Sonraki günler (Perşembe, Cuma, Cumartesi, Pazar) biraz karıştı. Şöyle ki:
 
Perşembe günü edebimle çalışırken kalktım saat 16:00 gibi şirketten çıktım (ve o saat bu saat daha şirketin kapısından girmiş değilim, yarın ağır gelecek). Kalktım bir işim nedeniyle Palladium'a gittim. Büyük şaşkınlığım: daha o saatte, mesai devam ederken birçok yerde, Palladium'da iğne atsan yere düşmüyor, Starbucks Mtarbucks deliler gibi dolu! Çalışmıyor mu bu insanlar? Çalışmıyorlarsa Starbucks'larda keyif yapacak parayı nereden buluyorlar? Anlayamadım, anlayamayacağım asla! Neyse, konumuz benim diyetografik depresyonumsa onları sallayalım ve devam edelim:
 
İşimi gücümü hallettim, Özlemimi beklemeye başladım. Özlem beni depresyondan çıkartma timim, acil durumda camı kırarak ulaştığım bireysel itfaiye birimim. Çok yaşasın hep mutlu olsun diyorum ve kendisini beklerken içtiğim bir adet yağsız sütlü chai latteme şöyle bir değinip akşam yemeğinin şahaneliğine geçiyorum (sevgili G.cimin de bize sonradan katılmasıyla birlikte güzide bir kafemizde şahane ötesi bir yemek yedik sevgili okurlar) :
 
Diyet performansıyla şahane bir iş çıkartan Özlemim mankenlere taş çıkartırcasına gülümsüyor ve de önde (bitiremeyerek kalanı kedicikler için paketlettiğimiz) harika somonumuz ve sebzelerimiz ve de paylaştığımız (biraz aşırıya kaçan) salatamızla bu fotoğraf duvara asılmayı hak etmiyorsa ben de hiçbir şey bilmiyorum anacım!
 
O akşamla ilgili uzun uzun ve komikçe yazasım vardı ama o kadar düşük ki enerjim, yapamayacağım. Halbuki pek eğlenceli bir yazı olabilirdi, belki bir gün olur. Kısa bir not düşerek geçeceğim izninizle: kendimizi pek bir "diyet manyağı spor delisi kadıncık" buluverdik o akşam çünkü diyetle oturduk sporla kalktık o sofradan (kalça nasıl erir göbeğe ne olur göğüsler kollar sarkmasın diye ne yapılır vs vs vs). Biz bu hale geldiysek herkes her an bu karanlık tarafa geçiş yapabilir, bunu bilir bunu derim ben!
 
Ertesi gün de anneme ve kardeşime sözüm vardı, onlarla Kapalıçarşı'ya geçtik. Sabahtan akşama bir dön bir dolan bir yorul, sormayın gitsin... Tabii program tavsadı, listeler aksadı, saatler şaştı... Trafik saatine takılınca dönüşte, vapurdan inince yollarda perişan olmayalım diye Kadıköy'deki meşhuuur (ve benim de pek sevdiğim) Çiya'ya kurulduk. Sağımda solumda yenen hiçbir şeye yan gözle dahi bakmayarak efendi efendi tavuk şişimi yedim ve eve döndüm.
 
Bu iki günümüzün listesi de şöyle oldu bunların sonucunda:
 
46.gün
47.gün
07:45
1,5 dilim çavdar ekmeği
08:00
1 dilim çavdar ekmeği
 
bir dilim beyaz peynir
 
bir dilim beyaz peynir
 
4 adet siyah zeytin
 
5 adet yeşil zeytin
10:00
sütlü kahve (şekersiz)
10:30
sütlü kahve (şekersiz)
 
2 adet altınbaşak bisküvi
 
2 adet eti form bisküvi
12:30
marul + kırmızı lahana
13:00
mevsim salata
 
1 dilim kepek ekmeği
 
1 biftek
 
1 servis kaşığı z.yağlı yeşil fasulye
16:30
yağsız sütle latte
15:30
2 adet altınbaşak bisküvi
19:30
1 porsiyon tavuk şiş
16:30
yağsız sütle chai latte
 
çoban salatası
19:00
somon ızgara
21:00
1 parça eti karam bitter
 
buharda brokoli, kabak, karnabahar, renkli biberler
 
 
 
 
 
 
roka salatası, ceviz ve tulum peynirli, az balsamik soslu
 
 
 
 
 

Hafta sonuna da sağ salimen böylece vardık. Dünü kısa yazacağım, sabahın köründen akşamın bir saatine kadar dışarıda harika vakit geçirdim! Arkadaşlarım ve annelerimizle birlikte Haliç yöresini (Fener - Balat) gezdik bir tura katılarak. Herkese mutlaka tavsiye ediyorum bu turu, ŞURAya tıklayarak inceleyebilirsiniz. Saatten bağımsız ve rehbere bağımlı olunca ara öğünleri yanımızda taşıyarak idare etsek de öğle yemeğinde biraz ipin ucunu kaçırdım evet! Aslında Özlemim tavuk getirmişti yanında Banujum da sebzeler taşımıştı ben ara öğünleri getirirken ama madem köfte var o zaman yiyelim diyetin dışına çıkmış sayılmayız dedik ve oturduk yedik onları itiraf ediyorum! Hatta mercimek çorbası da içtik bir de... İçmemek lazımdı evet ama o kadar üşümüştük ki, iyi ki içtik demek zorunda hissediyorum kendimi. Memnun muyum içmiş olmaktan? Hayır! Ama lezzeti pek güzeldi, bu saatten sonra da bu konuda yapacak bir şey yok zaten.
 
Bir adet (yemeksiz) Fener karesi koyalım şuraya hemen, bayıldım bu arkadaşlara ben! :))
 
Bugün ise (malumunuz) bir öğünün serbest olduğu gündü. Bir hafta boyunca düşündüm, önce (hazır maç da varken bu akşam) 2 dilim pizza yiyip 1 de bira içeyim dedim, sonra pizzayı haftaya yerim dışarıda diye karar vererek makarnada karar kıldım. İtalya'dan aldığım ama dönüşümün üzerinden kısa süre geçmeden diyete girdiğim için pişirip de yiyemediğim mürekkep balıklı kara makarnalara zaten uzunca süredir uzaktan baktığım için başladım saatleri saymaya. Üzerine de parmesan ekecektim ve mis gibi olacaktı. Ama olaylar benim dışımda gelişti ve kendimi balık yerken son derece diyetengiz bir sofrada buluverdim. İyi de oldu aslında, şikayet etmiyorum. Serbest öğünümü ailemle tatlı yiyerek değerlendirdim bunun üzerine ve de üzerine fındık serptiğim bir kap keşkülü mideye indirdim mutlulukla :) Öncesinde kahvemin yanında hüplettiğim bir parça bitter çikolatam da yanıma kar kaldı.
 
Hafta sonu menülerim de aynen şöyleydi efem:
 
48.gün
49.gün
08:00
1 dilim çavdar ekmeği
09:00
1 dilim çavdar ekmeği
 
bir dilim beyaz peynir
 
bir dilim beyaz peynir
11:00
2 adet eti form bisküvi
 
2 adet yeşil zeytin
13:30
mercimek çorbası
 
2 adet siyah zeytin
 
1/2 porsiyon çoban salata
 
1 domates & 1 yeşil biber
 
5 adet köfte
11:30
sütlü kahve (şekersiz)
 
1 dilim esmer ekmek
 
2 adet eti form bisküvi
16:00
1 yeşil elma
14:00
hindi etli ve az bulgurlu kapuska
 
2 adet ceviz
 
1 dilim çavdar ekmeği
17:00
yağsız sütlü misto kahve
17:00
karışık salata
20:00
1 fileto çipura
 
1/2 çipura (ızgara)
 
salata
 
12 badem
22:00
1 parça eti karam bitter
19:00
1 porsiyon keşkül

 
 
Not olarak düşmem gereken bir şey daha var: Banu'ya gittiğimiz o akşam haricinde bu haftanın hiçbir gününde Jillian'ımı aldatmadım, hatta bazı günler (dün akşam ve bu sabah da dahil olmak üzere) level 1 ve level 2'yi birbiri ardına yaparak çift doza çıkarttım. Bu konuda kendimle son derece gurur duyuyorum, bu performansı kendimden hiç ama hiç beklemezdim! Aferin diyorum kendime ve kendimi bir alkış tufanının koynuna bırakarak önümüzdeki hafta daha zamanında yazarak her şeyi tek bir post'a bırakmamayı hedefliyorum.
 
Herkese iyi ve irade dolu bir hafta olsun! Sevgiler & öpücükler :)

14 yorum:

  1. Benim de bu hafta keyifli geçmedi. Neden bilmem üst üste aynı yemekleri yiyip durdum. Motivasyonu tazelemek lazım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yeni listelerimiz belki bizi biraz silkeler Esra yav :) Her ikimiz için de diyorum bunu: hadi biraz daha gayret!!

      Sil
  2. o bir kilo ödemdir ödem.metabolizma pek narin zart deyince ödem tutuyor zurt deyince ödem tutuyor.dışarda yediğin bişiyin tuzu fazla kaçmıştır belkim.hava lodossa da vücut ödem tutuyormuş taylan kümeli söylemişti ne enteresan değil mi?regl geliodur ya da.soğan bile ödem yapıcı bişi.su yeterince içmemişsindir ödem olmuştur.yani kilo alacak bişi yememişsin ki.merak etme.bi akşamı çorbayla geçiştir hemen gider o.bol su iç mesela yarın.her zamankinden fazla iç yani.palladium a da şaşırdım yaa biz ne zaman gitsek bomboş oluyor alla alla.balat turunu bizimkilere söyleyim baharda güzel olabiilir.gerçi bizim veledle ne kadar keyfini çıkartıcaksam artık.pek canavar.ama onun da hoşuna gidiyor böyle şeyler çok mutlu oluyor yavrum :)
    yeni hafta gitmeye aday yeni bir kilo.pazar günlerini ben de hiç sevmiyorum pazartesi bile daha güzel bi gün bence.pazar akşamları çok sıkıcı.hayır bana noluosa bu sene ev hanımıyım çalışmıorum.neyse uzattım.
    iyi geceler..

    YanıtlaSil
  3. amanın öneriler şahane büşracım teşekkürler! :) papatya çayı ve suyla bezeyeceğim bugün kendimi, haklısın hafta sonu boyunca normalimin çok altında su içme imkanım oldu ve de dışarılarda yiyince kendi yemeklerimde olduğundan çok daha tuzlu yemiş oldum. o ödemi bir söküp atalım o halde!

    valla ben hafta içi çok çok nadiren bir yerlere gidebildiğim için akşamdan önce, şok oldum palladium'un halini görünce o halde. belki de o güne denk geldi bilmem ki... küçük çocukla zor aslında tabii dediğim tur (sürekli olarak yürüyorsun çünkü) ama olmayacak gibi de değil aslında, bir göz atın derim.

    sevgiler.

    YanıtlaSil
  4. Güzelim, aralarda tartılma denmesinin sebebi bu moral bozukluklarını önlemek zaten. Vücut kendi düzeneğinde ilerliyor, illa ki iniş çıkışlar oluyordur. Ben mesela bu sabah, detoxtan önceki kiloya dönmüş buldum kendimi, neden , çünkü bugün regl olmayı bekliyorum. Salak gibi tartıldım işte bile bile. Takma kafana. Palladium'daki restoran hangisi, resimde pek görünmese de beğendim yemekleri ve sunumları, ben de istiyorum :)
    İyi haftalar, Muck.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet canım ya ben de zaten bile bile lades dedim, diyorum ya "halt ettim" diye :) neyse ama atlattım o krizi, daha büyükleriyle uğraşmak varken kim takar kiloyu! teker teker gelsin sorunlar lütfen...

      palladium'da polonez orası canım, en üst katında, d&r tarafında. terası pek yahşı.

      Sil
  5. Taze Istanbul izlenimleriyle ben de sormak istiyorum; bu kadar insan işsiz mi? işsizlerse Bagdat Caddes'sinde işleri ne? ayaklarındaki o topuklu pahalı ayakkabıları işsiz halleriyle nasıl alıyorlar? ve niye o kadar makyaj o kadar yüksek topuklar? :))
    Diyetsel konulara gelirsek; ödemdir ödem :) Bi bakarsın öbür gün -2 çıkmışındır. İradene hayranım bak ben bozmak istediğim zaman aklıma sen geliyorsun. Akşam bi kaç fındık yemeyi (ki ben çooook yaptım onu :) ) diyeti bozmak olarak görüyorsun ya, ellerim bir şeylere gidince onu hatırlayıp hemen durduruyorum kendimi :))
    Ben de tatilden -1.3 kg. ile döndüm. Çok da abartmadan her şeyin tadına bakarak geçirdim. Mehtap Hnm'a mail attım, onun tavsiyesiydi. Tatil boyunca maili telefonuma wallpaper yaptım ki hep gözümün önünde olsun :) Üstüne bir de 20'lik diş çekilince ve çenem kitlenince, çorbaya dayanınca oldu sanırım o sonuç e güzel de oldu :) Detoks'un 4. günündeyim. Yoğurt ve peynir aşeriyorum adeta :D
    Jillian'ı aldatmamana da hayranım. Ben evde hulahop çevirmek dışında hiçbir şey yapamıyorum, örnek oluyorsun bana ve ben de zorlayacağım kendimi.
    Ödem o ödem üzme kendini.
    Yeni haftada yeni kilolar gitsin hadi bakalım!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. duducan kilo kaybın için tebrikler! tatilde bunu başarman şahane bir şey yav ne güzel :) detoksu da neredeyse bitirmişsin azıcık kalmış, yoğurda da peynire de kavuşmana az kaldı, süper!
      destek ve moral için teşekkürler, egom için pek iyi oldu bu. tamamen diyet dışı sebepler nedeniyle moralim yerlerde sürünüyor bu aralar, birazcık idare edeceksiniz artık beni. büşra'nın (şişkoroman) dediği gibi suya abandım bugün, gitsin ödemler gitsin kilolar! :))

      -- istanbul genelinde konuşmak gerekirse -- şu gün ortası sonrası (hadi diyelim gün ortası öğle molası olsun) insan yığını, üstelik de genç insan yığını, beni dehşete düşürüyor evet!

      Sil
    2. detoks beni mahvetti. tamamen psikolojik de olabilir, surekli bir seyler yemek istiyorum ve açım. 1-2 avuç leblebi yemiş olabilirim, hatırlamak istemiyorum :)
      benden vejetarjen olmazmış onu anlamış oldum :)

      Sil
    3. :))))

      azıcık kaldı dudu, sık dişini bak bitti gitti bileeee!

      Sil
  6. Aslı sen bizim irademizsin yapma öyle tartılma moralini bozma sen de ki iştiyak bize gaz veriyo. Aynen dudu'nun dediği gibi "yeter lan artık bu diyet" dediğimde sen geliyosun aklıma. iyi ki tartı yok evde ben bu kaçamaklarla ne haldeyim bilmiyom. level 1 ve hatta 2 he. nazar değdirecen kendine. bu arada hangi takımı tutuyosun. ben karabük'lü bi beşiktaşlıyım.
    nuri

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. önce en son soruya yanıt vereyim de depresyonumun sebebi de biraz daha anlaşılır olsun :P fenerbahçe taraftarıyım :))) (futbolu severim ama çok da ciddiye almam, fanatik değilim o yüzden soru yaşamıyorum bu arada)

      teşekkürler bu destek için, cidden o kadar iyi geldi ki, yaşasın hep birlikte olma hali!! :)

      (ben hep ikilemde kalıyorum nuray mı deseeem nuri mi desem diye. ne diyeyim?)

      Sil
  7. Nuray de kocam Nuri diyo millet aşkım canım der o öyle diyo Mehtap sınıf açınca ben de ilk anda o adı kullandım bu arada hem karabükspor hem Beşiktaş olarak sizi yemekten büyük zevk aldım
    Nuri

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hahahaha ne güzel o zaman en azından aramızda sevinenler olmuş, sevinç güzeldir :D

      Sil